29 Temmuz 2009 Çarşamba

madensuyu

29 Temmuz 2009 Çarşamba 2
2 tane şirin insandan oluşan güzel seslere sahip bir belçikalı grup.
3 gün önce brükselliveda izledim ve inanılmaz beğendim. (itiraf ediyorum aslında ilk başta beni sahneye çeken melodiler değil grubun ismiydi. maden suyu. aa türkçe be bu.) Enerjileri, sahne duruşları harikuladeydi.
Demolarına falan ulaşamadım o yüzden myspace linkiyle idare edicez, şimdilik :)
Myspace

28 Temmuz 2009 Salı

Unknown Pleasures

28 Temmuz 2009 Salı 1

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Bishop Allen

6 Temmuz 2009 Pazartesi 0

Albüm kulağınızla ilk buluştuğu an ayaklarınıza da vurabilme ihtimali yüksek! “Grrr…” albümü ile tanıştık biz, ama hemencecik sevmeme yetti zaten. Farklı enstrüman tatları alınan bu grup Brooklyn’li. Aklımıza Nick and Norah’s Infinite Playlist filmi geliyor zaten… Konser görüntüleri ile performans oyunculuğu da yaptılar. Film de güzeldir, bir aralık bakın ona da.

3 albüm ve 12 ep sahibi. Bu kadar ep sahibi olmak bence sinir bozucu. Yok yani topla albüm yap adam gibi 2 tane daha. Ancak aylara göre eğlencelik ep’ler yapmışlar, kalbimizi kazanmışlar. 2006’nin her ayına dörder şarkılık bir ep adamış adamlar. JULY pek popülermiş, haberimiz olsun.

Grup üyeleri Christian Rudder, Justin Rice ve arkadaşlarından ibaret. Öyle arada bulduklarına bir şeyler çaldırıyorlar, ben baktım. Mesela Michael Tapper var, davul çalmış Bishop Allen’da, We are the Scientists’in davulcusu asıl. İnternet çevresinde yoğun bir bilgi bulanamıyor. Hani diyoruz zaten bulup ne yapacağız. Dinleyelim eğlenelim. Avrupa turnesine çok çıkıyorlar, umarız buraya da gelirler. Soracağımızı kendilerine sorarız. Böyle eğlencelik partilik güzel şeyler yapıyor çocuklar. Buradan da aferin diyoruz.

Albümler:
Grrr
The Broken String
Charm School

Ep’ler:

January
February
March
April
May
June
July
August
September
October
November
December



sitesi.

5 Temmuz 2009 Pazar

Love Of The Common People Sunar

5 Temmuz 2009 Pazar 0

Don Lennon


Geçenlerde dinlemek için dingin şeyler arıyordum. Ne dinlesem de aradığım huzuru bulamadım. Sonra aklıma Don Lennon'ların bir köşede beklediği geldi.

Lennon gerçekten de az bilinen biri. İlk albümünü 1997'de çıkarmış. Sonra da devamı hep gelmiş.

Maniac 1997
Don Lennon 1999
Downtown 2002
Routine 2005
Radical 2006

Myspace
Resmi Site

2 Temmuz 2009 Perşembe

The Birdcage - Room3

2 Temmuz 2009 Perşembe 2


Merabalar sevgili okurlar. Kaybolmuşluğun içinden olağanüstü bir durumdan ötürü çıktığımı bildirip sizi kucaklıyorum. Kavuşma merasimini uzatmadan konuya gireyim hemencecik. Bildiğiniz (veya yeni öğreniyorsunuz) gibi bu yakınlarda loveofthecommonpeople etkinlik bıdısı var ve bu olayla ilgili sevgili Yiğit arkadaşım Merve adında sıradışı müzikler yapan bir müzisyen de çağırmış. Ben de merak ettim araştırdım, buldum. Myspace'de thebirdcage0000 adında bir sayfası var merak eden oradan ulaşabilir kendisine, zira ben de öyle yapmayı planlıyordum ama sonradan olayın büyüsünün bozulmaması açısından o gün tanışmaya karar verdim (iple çekiyorum). Neyse, yeterince anlattım, ama sanırım daha albüm için hiçbir şey söylemedim.

Kapıdan geçerken lütfen bedenlerinizi kenara bırakın çünkü ruhunuzla uzun bir yolculuğa çıkacaksınız.

Kapıyı geçtikten sonra biraz ilerlerseniz oradaki elma ağacını göreceksiniz. Ona yaklaştıkça bir müzik çalınacak kulağınıza gidip ağacın altında oturma isteği uyanacak ruhlarınızda. Oturunca etrafınızı çevreleyecek ve düşüncelerinizi dans ettirecek. Ritmin en ufak değişikliği bile ruhlanıza yansıyacak. Kulağınıza sözler fısıldanmaya başladığında dünyadan uzaklaşacaksınız. Küçük bir prens gibi galaksiyi dolaşacak yıldızlara dokunup onlarla konuşacaksınız. Hemen ardından bir düş görmeye başlayacaksınız. Bulduğunuz bir gezegene oturacaksınız. Gözlerinizi kapatınca günün maviliğinde bulutlar arasında uçacaksınız, en derin maviye dalıcaksınız ve orada kendi dünyanızı yaratmaya başlıyacaksınız. Ve Gabriel ile tanışacaksınız. Size gel gitler yaşatacak başta ama daha sonra ruhunuzu okşayacak. Dünyanızdaki eksikleri tamamlatacak. Sonunda Gabriel, Molinin Yakasına götürecek ve karanlıkla birlikte ortadan kaybolacak. Gecenin içinde sanki dalga sesleri duyacaksınız ve bu seslere uzaklardan gecenin bir yarısı çalınan piyanonun açık pencereden giren ezgisi karışacak. Yakınlarınızda bir konuşma duyacaksınız. Ufak bir kız çocuğu hafiften kikirdeyecek yanındakilere ve senin dünyanı anlatacak. Sabah olmak üzereyken piyanonun son notalarını duyacaksınız. Gecenin siyahına turuncu ve sarı karışacak. Güneş henüz doğmamışken üşüyeceksiniz. Yanınızda bir araba duracak ve güneşin ilk ışığı yüzünüze vuracak. Bir şelalenin yanında durduğunuzu göreceksiniz. Soğuktan titredikçe güneşin doğuşunu daha bir heyecanla bekleyeceksiniz. Daha tamamını göremeden geri sayım duyacaksınız ve yavaş yavaş hayalinizin sona erdiğini anlayacaksınız. Gökyüzü herzamanki maviliğine bürünmeyecek. Bir ressamın tuvalindeki vanilya renkli gökyüzüne dönüşecek. Ve dünyanızın yıkılış sesleri çınlayacak, etrafta yalnız ve hüzünlü bir çocuk dolaşacak; ağlayacak. Son kez rüzgar esecek cam bardaklara vuracak piyanonun tuşlarına dokunacak ve uyanacaksınız. Elma ağacının altından kalkacaksınız kapıya yöneleceksiniz. Müzik ruhunuzu terk edecek. Kapıdan çıkarken bedeninizin yanında bir greyfurt bulacaksınız.

room3

Search

 
◄Design by Pocket► Distributed by Blogspot Templates